16 Eylül 2011 Cuma

(6T+1A) X Duygu Hamuru = Duygu

Saba Melikesi Belkıs diye uyandırılırdım anneannem tarafından sabahları ; ama o sabah melikesi derdi; şimdi öğrendim Saba Melikesi olduğumu o zamanlar; aslında ne kadar gurur vericiymiş ; pek anlamazdım ne demek istediğini..

Anneannemde çok kalırdım,  çok da severdim; beni de çok severlerdi ki aa yine mi sen diyen olmadı hiç .. Eğlenceydim onların hayatına ; oturup is yaratip saçlarımı kesmişler daha  2 yaşındayken ; tas kafa olmuşum diye babam çok kızmış onlara..bazı hatıralarım var ki hala o anları film gibi yaşayabiliyorum ve sayelerinde çocukluğuma geri dönüyorum..

Aramızda sadece 9 yaş olan teyzem bana bir gün sana "istiklal marşı"nı öğreteceğim demişti ve başladık.. "korkma" dedi Aylin ve ben ağlamaya başladım korkuyorum diye ..

Dıdımdıdımdıs dansımla meşhur olmuştum ailede ; ya balerin ya da meşhur bir dansçı olacaktım gidiş hat o şekildeydi.. Seyyal Taner taklidi çok iyi yapılırdı tarafımca herkesin önünde gaza gelir dans ederdim..

Şımartılıyor muydum derken bir gün salak demiştim anneannemin evinde ve hırs yaptılar (birkaç teyze bir araya gelip) o acıbiberi sürdüler dudaklarıma ..Çok sinirlendim ama hiç ağlamadım ; hatta daha sık salak demeye karar verdim..

Bir teyzem hep Izmir dışında yaşardı (biberi süren) ; hala öyle , ve geldiğinde Izmir'e çok sevinirdim; beni vapurla gezdirirdi mutlaka da sırtımı kaşırdı; "orası diil burası ; şurası diil burası burası" derdim; taa ki o kasinan noktayı buldurtana kadar.

Yine bir gün anneannemdeyim teyzemlerden biri bana sevgilisini anlattı ben henüz 9 yaşındaydım.. Sence ayrılıyım mı evleniyim mi gibi bir şey sormuştu ; hiç o güne kadar o kadar zor bir sorunla karşılaşmamıştım.. Onla evlenmedi sonuçta ..

Bir keresinde de teyzemlerden birinin erkek arkadaşı gelmişti eve ; dedemle sohbet ediyorlardı; adamın karnından ses geldi belli ki acıkmış; ben de çocuk aklımla aaa İbrahim Abi'nin midesinden sesler geliyor demiştim yüksek sesle.. Herkesin utanması o anda beni çok şaşırtmıştı; sesler çook ilginçti sonuçta..

Bir gün daha ortaokuldayım; teyzem beni üniversteye götüreceğine söz vermişti; gittik birlikte; önce kantinde kahvaltı; sonra bir ders çok sıkıcı, geneli anfinin uyuyor; sonra salaş bir öğle yemeği yine ders o kantinden bu kantine koşuşturmaca sonunda otobüs.. Yanımda oturan bir üniversite öğrencisinin omzunda uyandım çok utanmıştım ağzımda salya lekeleri vardı ..

Yine o iki teyzem bir gün beni sinemaya götürmeye karar verdi; yaş benim 12 ; film Vahşi Orkide; boy pos var diye yaşımı da kontrol etmediler; ne yazık ki teyzemler de ben de filmin konusunu bilmeden girdik; anneme bunu anlatmamam için yemin ettirdiler bana ; bugüne kadar da hep sakladım sırlarını ..

Bir gece teyzemlerden biri bize geldi; ağlıyordu; benim odamda iki yatak vardı birikte kalacaktık diye çok mutluydum; bana dedi ki "Duygu mideme sanki bir taş oturdu kalkmak bilmiyor" anlayamamıştım; sonra meğer aşk acısıymış çok geçmeden o taşı ben de hissettim midemde..

Anneannem de çok fazla oyuncak yoktu; bir sürü kitap ve müzik kasedi vardı; klasikler; Klodin'in Maceraları; Woody Allen; Shakespeare vs.. Bir gün sonunda eğlenceli bir kitap buldum okumaya da başlamıştım yeni yeni ; "Kahve Falı" Kitabı .. O günden sonra ben fal bakıyor oldum..

Bir gece babama çok kızdım ama çok .. Konuyu hatırlamasam da şimdi; anneanneme taşınıyorum dedim ve sağlam bir valiz hazırladım; gittim taşındım ; 3 hafta kadar orada kaldım; sonra annem gelip beni eve geri götürdü ; sığınacak ikinci bir yer olması hep güzeldi..

Geceleri uyurken yedi memeli gürbüz diye bir masal vardı onu anlatırdı anneannem ve yaşım kaç olursa olsun; sırtımı kaşırdı sıkılmadan ; uyuyana kadar ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder