20 Kasım 2015 Cuma

cuma suları

O meşhur taksi şoförünün suratsızlığı ile başladı her şey. 
Ne zaman kendisine denk gelsem, bir mutsuz bir huzursuz.

Vardır nedeni der geçerim genelde. Adamın geneli derdim olmaz elbette. 

Simyacı'yı okuyup zamanında ; bu da bir işaret demek ata sporu oldu bende.
 
Parasetamol ile başladı gece. Biraz karbonhidrat sonrası gelen terleme, 
boğazdaki koca gıcığı biraz gidermişse de, içime doldu bir sıkıntı yine. 

Biraz dürüstlük iyidir bak derken; en Fransız'ından bir film denk geldi işte. 

Cuma için planlanan bu değilken; kabul edişe çekilinmeli mi yoksa
bunun altında bir bit yeniği aranmalı mı ? 
Böyle zamanlarda ; işaretlerin birer bit yeniği olmasının kabulüne ve  
dürüstlüğüne varıyorum, kesinlikle. 

Aynen filmden bir sahne:
Adamın kadına; onu terk ederken kurduğu cümle: 
"Aramızdaki bu şehvet bir gün bitecek,kocanı terk edeceksin, çocukların bize kalacak ve bir süre sonra senden ve onlardan sıkılacağım, seni aldatacağım, ve en kötüsü bunlar en çok seni üzecek" diyerek baştan lades dürüstlüğünde ..

Evet, kişi kendinden bilir işi; hatta kendini bilmeli kişi. 
İlaveten ve rica minnet, karşısındakini de bilebilmeli. 
Bildiği kendinin,, karşındakinin kendine nelere sebep olacağını anlayabilmeli.
 
Kimisi dürüst olsa da, kendini bilemediğinden ya da karşındakini anlayamadığından atılır ya her işe. 
Cahil cesareti işte. 

Malzeme lazım ya bana bu gece; hazır paket geldi elime.. 

Bu ne işareti derken; fark ediyorum da boşuna şişmedi o boğaz bende. 

Pek suskun kaldım bu ara ; yazılarım da dahil buna.
Boşuna değil hayal ettiğim cuma'nın olamayışı. 
Bir dur denmesi bu bana; 
zamanında daha sert uyarılar da almış biri olarak; 
otur, ye, iç, sev sonra yine otur, biraz düşün, bir daha düşün, 
hatta düşüncesiz kalana kadar yap bunu demek bir yandan da. 

Gel bana "gece", dur bende, kal biraz konuşalım : 
Unutturma bu cumayı , anı yakalamışken, yarına hazırla, 
dünden çek kopar ki yüzmeyelim aynı sularda!