30 Aralık 2011 Cuma

duyGuru XYZ .. Roportaj 2 : Friends with benefits, clock is ticking kavramları :)

Once roportajı yaptıgım kişiyi biraz tanıtmak isterim ;

33-36 yaşları arasında kendisi; genetik şansı ve bakımlılığı sayesinde max 30 gosteriyor.
Yakışıklı, spor giyinen; bakımlı, esprili bir beyfendi. Genelde yanında hep çok hoş kızlar olur ;18-35 yaş arası gibi skalası da geniştir ..
Bu roportajı kolaya kaçıp msn uzerinden degil gayet yüz yüze starbucks'da kahveleri yudumlarken yaptık ;

Once bu hafta sonu neler yaptığımızı konuştuk; genel olarak hal hatır durumlarımızı sorduk ve ben biraz zorlansam da bir şekilde konuya girebildim;

Duygu:
Pekiii konuya girmem lazım; sevgilin var mı ?
Konuk:
Yok Hayır ..Olsun diye bir "Çaba"n var mı dersen bir sevgili yapmak adına o da yok
Duygu:
En son ilişkin ne zamandı ? Biliyor muyum yoksa ahaha :)
Konuk:
İlişki cinsel miiii?
Duygu:
Ya ben böyle ilişki deyince herkesin ne anladığını çok merak ediyorum da ondan böyle soruyorum
Konuk:
Biriyle çıktım bir ara en son da 4 hafta önce filan bitti.. Sıkıldım; Ha bir de bu ara takıntılı bir kız var bana
Duygu:
Onu idare ediyorsun?
Konuk:
İdare etmiyorum canım, tamamen sexual kusura bakma başka bir şey yaşayamayız dedim ?
Duygu:
Sexual dedin yani kıza ?!?
Konuk:
Evet, friends with benefits dedim
Duygu:
Kız ne dedi ?
Konuk:
Peki dedi, hatta bu gece gelsene bana falan tarzı mesajlar geliyor yani ..
Duygu:
Hala ? Hımm bu değişik bir kavram zaten, benefit etmek , o da istiyor çünkü ama belki de ümitli ?
Konuk:
Tabii, bakarsın  bir gün alkollü yakalarım kafalarım ben bunu filan ümidi olabilir, ama ayılırım ertesi gün yine biter
Duygu :
Peki normalde , nasıl biriyle düzgün bir ilişki ya da aşk ilişkisi diyelim adına; yaşayabilirsin ?
Konuk:
Şu anda Kayıtta mısın ?
Duygu:
Evet :) istersen yayınlamayalım , kapatıyım mı :)
Konuk:
Yok ya merak ettim; Çekim önemli, ne çeker dersen; genel hatlarıyla ..
Duygu:
Fiziksel olarak başla anlatmaya mesela
Konuk:
Hoş olmalı ; çirkin bir kızla asla olmam o ayrı ama kusurlarını asaletiyle kapatabilen bir kadın olabilir,  asillik derken de hal tavır belli başlı şeyleri vardır; içki bardağını tutarken bile belli eder kendini
Duygu :
Zerafet mi ?
Konuk:
Evet aynen; mesela önüne bakar etrafa bakmaz , kimle birlikteyse o gruptan ayrı dışarıya çıkmaz, efendi bir kız sonuçta olsun yeterli bundan başka fiziksel olarak da uzun kısa vs degil ama dediğim gibi mesela beş kilo fazlası vardır ama bunu çok güzel kapatıyordur;
Duygu:
10 kilo fazlası olan olmaz mı ?
Konuk:
Yok o kadar da olmaz , ama önemli olan kendine baksın , bilsin ki fazlası var, spor yapsın mesela ; ama tabii bazısı da var veremiyor kiloları bir türlü yani o kadar da suçlamak istemem , makyajla vs kapanabilir bazı kusurlar, giyim de önemli tabii .............

Benim Konuk burada kilolu hatunlara epey takıldı; kaydı dinlerken koptum gulmekten .. Kilo konusunu biraz kesiyorum izninizle ..

Duygu:
Peki bu güzel ilişkinde sevgilinle neler yapar neler yaşarsınız ?
Konuk :
Ya beni bir ilişkide en çok rahatsız eden şey; sabah kalkar kalkmaz böyle mesaj atarsın ya bazen bunlar hengame gibi geliyor, işte öyle olmamalı içinden gelmeli düzgün bir ilişkide
Duygu:
Peki sence bu mesajlaşmalar olmalı mı ? Fazla degil mi her gün her sabah, akşam ?
Konuk:
İlla olmalı demiyorum, içinden gelmeli ama; içinden gelmiyorsa o işte bir ilişki değildir , ilişkiyse de düzgün kalıcı değildir
Duygu:
Hımm (burada biraz şaşırdım hatta azıcık kafam da karıştı neyse)
Konuk :
Tek kriter bu değil tabii, ilişkide bir yere tatile de gitmelisin; illa yurt dışı olmasa da olur herkesin ailesi izin vermeyebilir ;Bodrum olabilir mesela; ayrıca haftada 1-2 yemeğe çıkmalısın bence güzel şarap içmelisin; rakı balık vs. bir de tabii gece hayatına da asla sırtını dönmeyeceksin; hafta iki kere olmalı ama öyle gözü dışarda bir şekilde değil, zaten güzel bir ilişki de bunu da sorgulamazsın gözün de dışarda olmaz artık
Duygu:
Pekii diyelim sen şu an o düzgün ilişkidesin; belli bir süre de geçti ; beklentiler başladı ? Kızın özellikle belli başlı beklentilere girmesi seni rahatsız eder mi ?
Konuk:
Rahatsız ederse zaten o düzgün bir ilişki değildir, zamanlamaya gelince en erken 6 ay en geç 1 sene içinde bu tarz konuşmalar yapılmalı benim yaşımda da olunca bunlar normal tabii
Duygu:
Belki de kadınlar genelde çocuk sahibi olmayı daha çok istiyor ya , ondan mı ? Ya da siz erkekler de istiyor musunuz mutlaka çocuk sahibi olmayı ?
Konuk:
Tabii "clock is ticking" olayı var yani biyolojik saat işliyor , ama buna da katılmıyorum ha 28'sin ha 45 artık 60 yaşında kadınlar bile doğurabiliyor; gazetelerde okuyoruz, olay genç anne olayım jenerasyon farkımız olmasından kaynaklanıyor olabilir ama ona da katılmıyorum çünkü, jenerasyon farkı eğer kendini dünyaya kapatıp, teknolojiyi yeni müzikleri trendleri vs takip etmezsen oluyor, yoksa yaş kaç olursa olsun jenerasyon farkı olmaz diye düşünüyorum
Çocuğu bir gereklilik olarak görmüyorum hiç olmadan da yaşarım ama bazen şirin kız çocukları görünce istiyorum tabii ama önümde 4-5 sene var galiba; ama kapı aralık ?
Duygu:
Aşık olduğun biriyle mi evlenirsin; seni çok seven biriyle mi ?
Konuk:
Aşık kalabileceğim biriyle evlenmek isterim
Duygu:
Kalınabilir mi sence ?
Konuk:
Çok ütopik belki ama ne istedigimi sordun ben de onu soyledim
Duygu:
Var mı cevrende ? Evli olup ya da uzun zamandır ilişkisi olup hala aşık olanlar ?
Konuk:
Iyi ornekler var ; bir elin parmağını geçmese de 3 çift sayabilirim, isteyince ya da denk gelince oluyormuş demek ki
Bundan ziyade; evlenir evlenmez üstüne giydiğin karı koca kostümü işi bitiriyor bence, hep sevgili olunmalı; evliyken de insanların kendi hayatları olabilmeli
Duygu
Ama evlenince aynı evde yaşıyorsun %99, her gün aynı kişiyle uyanıp, her akşam aynı kişiyle yatağa giriyorsun; sorumlu olduğun biri var çünkü diyelim bir gün eve geldin kimseyi görmek istemiyorsun, yemek yemek istemiyorsun konuşmak istemiyorsun ; karşındaki ise sana sofra hazırlamış, güller romantizm vs "hayırdır ne oluyor" demez mi bu durumda?
Konuk :
İşte o zaman bir gün sen bir gün o idare edecek, tahammül edeceksin birbirine yani
Duygu:
Tahammül edebileceğin biriyle evlenmeli o zaman ?
Konuk:
Evet karşılıklı anlaşabileceğin biri diycem ama çok ütopik olacak , ısmarlama olacak benim galiba ?
Duygu:
Ahahah nasıl? nereden ? Brezilya falan mı ?
Konuk :
Olabilir Rusya olabilir; kapım açık artık ki bugüne kadar hiç Rus ilişkim olmamış olsa da alınan duyumlarım o yönde ..

Devamı yorumlarımla birlikte sonra :)))










27 Aralık 2011 Salı

huyun değişir; ben de yine tıp fakültesi hayallerine dalarım..

Derler ya; hastalandığına değil huyunun değiştiğine yanarım diye; şu huy değişiklikleri beni coşturdu ve bu yazıyı yazdırdı sonunda ..

Hamileyken hesaplardım; bugün şu kadar protein aldım, omega 3'umu arttırdım vs diye; doğumdan hemen sonra sayımlar devam etti, sağ memeden şu kadar emdi, soldayken uyudu, memede kalan 70 cc süt sağıldı 05/08/2007 tarihinde derin dondurucuya atıldı, max 6 ay içinde tüketilmeli ...

Hatta kızım ilk doğduğunda tuttuğum notlara baktım geçen gün; yine hesap kitap dolu : 25 dakika uyudu, 45 dakika emzirdim , 35 dakika uyudu, uyandı .. Zaten hatırladığım kadarıyla ilk ay, 35 dakikadan fazla uyumuşluğu yoktur küçük hanımın.

Bu hesap kitap dönemindeyken şükürler olsun dedim kendime,  matematiğim hep iyiydi okul yıllarında; fakat gel gelelim hastalıklar dönemine.. Keşke daha çok biyoloji çalışsaymışım hatta keşke TIP okusaymışım demeye başladım. Gerçekten acaba doktor olan anne babaların işi daha mı kolay ?

Ben bu ara kayboldum da; pulmicort hesabı, ventolin arası max kaç saat olması gerektiğinden; kalp atışı ve nefes sayımı yapmak , çapraz etkileşen ilaçlar,alerjenler, iğneler, aşılar, dozlar,daha uzar bu liste..

Dünden beri, önce kendimi olmak üzere, Yiğit'i -baba-; Figoş'u -anneanne-, Reyhan'ı sonra tüm Dalya'ya bakan doktorları teker teker suçladım; hepimizi üzdüm biraz da; ama sabrım tükendi işte bir an; hepinizden tekrar özür dilerim ..

Sonuçta hala biraz ihmalkar buluyorum kendimi, keşke tıp okusaydım diye ..





24 Aralık 2011 Cumartesi

DuyGuru.. Yeni tur yeni şans ? MSN uzerinden Roportaj ..

DUYGU Cankara:Merhaba oncelikle benle roportaj yapmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim; bu roportaj outofduygu isimli blog'umda yayınlanacak; umarım senin için sakıncası yoktur

Konuk :YOK bu baska bir blog mu ?

DUYGU Cankara:hayır "outofduygu.blogspot.com" adı out of anywhere aslında neyse konumuz ilişkiler; şu an bir ilişkin var mı ?

Konuk: ilişki derken sürekli bir sevgili adı konmuş gibi dersen hayır  arada sırada gorusme dersen evet ???

DUYGU Cankara: yok diye kabul ediyorum bu durumda
Konuk:ok, baskaları da bu cevabı verirken benim gibi ikileme kalabilir bilginize
DUYGU Cankara: tesekkurler ben daha detaylı sorulara geciyorum hemen ; aşk ya da  aşk ilişkisi yaşıyor musunuz şu anda
Konuk :aşık olmadığım ilişkiler yaşıyorum   - yani aşk yok hayatımda
DUYGU Cankara:arayışında mısın
Konuk: evet
DUYGU Cankara:ok cok geyik ama bir araştırmam için de bana çok gerekli; aradığın kadının ; aşık olacağın yani, nitelikleri / ozellikleri neler?
Konuk: fiziki mi karakter mi ikiside mi?
DUYGU Cankara: nasıl istersen , sen nasıl aşık oluyorsan ?
Konuk: fiziki: gözlerinin beni etkilemesi, çok iri olmaması, kilo cok sorun deği eger orantılı ise, kişisel olarak bakımına cok önem vermesi ve cok buyuk kalcalı olmaması…
DUYGU Cankara: hımm :)
Konuk:karakter olarak: güçlü bi kadın olması sanki ben olmazsam ölücekmiş havasını yaratmaması, pozitif ve guvenilir olması, flirting bi kız olmaması - herkese mavi boncuk dagıtmaması bu kadar detay yeterli mi.. ilk aklıma gelenler bunlar
DUYGU Cankara: ok diyelim ki o güçlü kadınla karşılaştınız bir kafede , ne yaparsın? Soruyu detaylandırayım ; Bir Cumartesi akşamı, saat 00:30, bir clubdasınız; güzel ve güçlü kadın barda arkadaşlarıyla ..
Konuk: eee? bu kadar mı senaryo
DUYGU Cankara:işte o güzel güçlü kadın karşında  eee mi dersin sadece
Konuk:anladım ben devamını bekledim sen … koyunca
DUYGU Cankara:yani ilk adım senden mi olmalı ? o mu atsa daha iyi olur ? onu begendigini nasıl belli edersin
Konuk:eger o gruptan tanıdıgım birileri var ise hemen yanlarına gider ve grup muhabbetine katılırım ve tanıdıgım kişiye sorarım çıktıgı var mı diye..
DUYGU Cankara:çıktığı biri varsa ?
Konuk:o zaman konu benim icin kapanmıştır - kız benimle ilgilenmeye sorular sormaya ve sinyaller vermeye baslamadıysa (sinyal konusurken elini bacagını yada gogsunu bana degdirmesi, gozlerinin sık sık dudaklarıma kayması)
DUYGU Cankara:ahahaha guzel, bunlar oluyor demek ki ?
Konuk: evet sık sık olan şeyler. bu sinyalleri hemen hemen haftada 2 3 4 defa alırım .
DUYGU Cankara:guzelmiş ; şanslısın sanırım; peki, diyelim ki kadın da sinyalleri verdi, çıktıgı - sevgilisi vs de ortadan yok oldu, ve sen bu hanımefendiyi yemeğe çağırdın yemek de herşey güzel devam etti ve hesap geldi, kalkıyorsunuz ? sonra .. (şimdi bu nokta nokta devam edesin diye)
Konuk: sonra arabaya gittiğimizde muhakkak bir yaklaşımda bulunurum ilk hamleyi arabanın yeri uygun ise tabi ki..
DUYGU Cankara:ahaha arabanın yeri derken ? hummer mı olmalı mı ?
Konuk: bu el tutmak da olabilir öpmek de direk elimi eteğinin içine sokmak da olabilir bu aradaki kimya ve elektriğin rengine bağlı - hayır araba sakin bir ortamda da olabilir XXXXXXX önünde de anlamında arabanın yeri...
DUYGU Cankara:XXXXXXX kısmını kaldıracagım cunku kimligini ele verebilir
Konuk: ok ama demek istedigimi anlatabildim sanırım.. yer den kastimi
DUYGU Cankara:evet cok iyi anladım ; bu guzel guclu kadın da diyelim sana karşılık verdi, devam mı ? evine mi bırakırsın sonucta ilk date ?
Konuk:ilk olması kesinlikle bir kıstas olmaz bende.. hatta ilk olması daha da cekici kılar
DUYGU Cankara:bir de unutmadan arabaya bindiniz madem; hangi şarkıyı ayarlarsın? ayarlar mısın umursamaz mısın ?
Konuk:cunku zaten istedigi halde sadece ilk gece diye bir sey yapmıyorsa bana karşı olan duygularını toplumsal kurallarla yönetiyor demektir bu da beni sogutur zaten..karşılık alırsam ya guzel bir otele (örnek alaçatıdaysak butik bi otele ya onun evine yada benim evime geceriz.. ben bunu isterim)
şarkı sorusu:eğer vakit var ise muhakkak şarkı çalarım ve kesinlikle ya jazz yada chill out çalarım bilinmeyen bir şarkı ayarlarım onceden o an icin zaten..  yani ondan başka erkekle yaşadıgı bir şeyi hatırlatmayacak bi şarkı tercihimdir
careless whisper çalmam kısacası
DUYGU Cankara:peki, gecenin devamı sana saklı kalsın ; ertesi gun ? Kız uyandı eve gitmek istiyor bir an önce sonucta güçlü bir cok kadın evini özler; işine gidecektir vs ; bir sonraki adım ne olur ?
Konuk:zaten itunesımda sexy diye bir liste vardır bu anlar icin.. şu an bile hazır ) hemen evine bırakırım hatta gitmesini isterim zaten
DUYGU Cankara:woow ilginç ..
Konuk:deli gibi aşıkta olsam sabahtan öğleye kadar yanlızlığı terch ederim istisnasız böyle dir..
DUYGU Cankara:evet işte en cok merak ettiğim de bu zaten neden bir çok insan bu sabah - öğle arası yalnızlığı tercih ediyor ya da seviyor ? o yüzden mi evlilikler çekilmez noktaya geliyor dersin ?
Konuk:olabilir.. zaten o yuzden çalışmak güzel herkes kendi işine gitsin sabah oğleden sonra anca konuşulunsun pazar sabahı harc konusuyorum cunku pazar sexinin yeri ayrıdır
DUYGU Cankara:yayınlarım bunu da ?
Konuk:yayınla no problem ismim cıkmıo ki
DUYGU Cankara:neyse ona sonra karar veririz ; peki sevgili xxxxxxxxx bu kadını çok sevdin, birden o click geldi işte bir şekilde, bir kac suredir de gorusuyorsunuz ve işte o an geldi, her gün konusuyorsunuz; nerede oldugunu foursquare olmasa bile biliyor bir şekilde bir an offf bu ne oluyorsun ne yapıyoruz bu durumda?
Konuk:kendimden soguturum, ters davranırım - olmayacak seylere onu zorlarım yada zorlamak istiyor gibi yaparım - onun sevmedigi muzik film vbvbv gibi seyleri daha cok hayatıma sokarım .. soğur ve uzaklaşır ayrılık böylece kolay olur iki tarafta
DUYGU Cankara:hımm hemen pes ve ayrılık ? sorgulama yok ? o zaman bu aşk mı degildi yanılmış mısın ne oldu ? yeni tur yeni şans mı olacak adı ?
Konuk:yeni tur yeni şans sanırım ben mucadeleyi sevmiyorum işin kolayına kaçıyorum yani yeni birisini denemeyi ki bu da bir özeleştiri ama yaş ilerlediği icin artık bu tutumumdan vaz geçtim .. bir daha aşık olursam pes etmemek icin elimden geleni yapıcam .  .
DUYGU Cankara:tesekkurler :)
Konuk:ben tesekkur ederim
DUYGU Cankara:güçlü güzel olan kadınlara senin tarif ettigin gibi olanlara önerilerin var mı ? seni bulmaları için yapmaları gerekenler vs?
Konuk: önerim ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar bir erkeğin gururunu kırma sınırına yaklaşmasınlar cunku erkeğin gururunu kırarlarsa ve erkek buna boyun eğerse artık o kadın da mutlu olamaz sünepe bi adamla beraber oldukları icin beni bulmak icin her hangi birsey yapmasınlar.. :)

MSN uzerinden yapılmış olan bu roportaji ; konuğumun kimliğini açıklamamak adına da gayret göstererek hiç sansürlemeden yayınladım..

Merak ettiklerimiz var, daha once ki DuyGuru XYZ yazımda yazmış olduğum gibi acaba ilişkilerin özellikle aşk üzerine olanların bir formulu var mı diye; işte bunu sorgulamak adına benzer roportajlara devam edecegim .. İlginize teşekkür ederim.  

21 Aralık 2011 Çarşamba

love raider

"BEBEGIM,
BU RESMIN BENI COK HEYECANLANDIRDI, HANI KARNINDA ENTERESAN BISEY HISSEDERSIN, ICIN CEKILIR,  ICIN ICINE SIGMAZ YA GERCEKTEN BENDE YARATTIGI ETKI DE BU.
O BAKISLAR...YOK BOYLE BISEY...GALIBA HAFIFTEN KAFAYI YIYORUM BEN...
YARIN NE ZAMAN GELECEK BAKALIM?
xxxxx
P.S. RADARA (RAIDER) BINSEM BU ETKIYI YARATMAZDI, YARATAMAZDI... dedim ya sunu da belirtiyim turbulansa girsek bu etkiyi hic yaratamazdi... ne biliyim bilmeni istedim... "

Yukarıda bir e-posta var ki aşkı tarif ediyor , kendince anlatmaya çalışıyor ama aşk için en güzel de betimlemeyi yapmış Radar benzetmesi ile :)

Aklınıza sorular gelecek bu kimin e-maili? sana mi?  ne zamandi ? vs diye , huyum olmasa da bu sefer özetleyeceğim;  bulunmuş bir e-posta sadece, kayıplara karışmış, yollayan bunu yolladığını unutmuş, alanda bir şekilde yanımda şu anda ve kendisinin onayı ile sizlerle paylaşıyorum.

Ben eğlendim ve de beğendim ..

P.S. IZMIRLILER ROLLERCOASTER'A RADAR DERLER ; roller coaster kelimesinin Türkçe'sini aradım çıkan sonuç "lunapark treni" idi. Beni de tatmin etmedi hemen fotograf ekledim ..


19 Aralık 2011 Pazartesi

astroloji ile arınıp soruyorum ?

baska bir blog okurken aklın taşması üzerine yazmaya başlamak.
aslında anlatılası çok hikaye varken; hikayesiz bir yazı yazıp, az da olsa arınmak bir nevi.

Bu sefer ben anlatmak istemiyorum, onun yerine bir kaç sorum olacak; 

- Niye kişiliklerimizi astroloji bilimine sığınıp, sevmediğimiz özelliklerimiz bile olsa" aa ben aslanıyım ne yapayım yani" diyerek açıklıyoruz ?
- Neden herkes ikizler burucundan uzak dur der ?
- Yükselen burçlar bir kurtarıcı mıdır yoksa gerçek mi ve 30 yaşından sonra devreye girdiği doğru mudur?
- Sadece 12 tip insan mı var yani kuramının doğru olmadığı , yalnızca yükselen burçların ortaya çıkmış olmasıyla mı kabul edilmiştir ?
- Genelde aynı burçlar ile dost olmuş olmam, yine aynı ya da benzer burçlarla aşk yaşamış olmam,  yine aynı burçları seviyor, az seviyor vs olmam bir tesadüf müdür; bende ki önyargı mıdır ?

Daha aklımda yüzlerce soru var bununla ilgili, ama keşfettiğim de bir şey var; burçlardan konuşmadan başlayan bir ilişki, başlayan bir dostluk , hatta işveren çalışan ilişkisi bile yok sayılır.
Bu arada hala karar veremedim arslan mıyım; yükselenimin etkisiyle boğa mı yoksa kahin belgin'in söylemesi üzerine kendisini arslan sanan yükseleni akrep olan bir yengeç mi ?

Ben içimde dört burç barındırabiliyorsam ya da en azından sorgulayabiliyorsam ; 12 degil epey kişilik kombinasyonu çıkar astrolojiden.

Yazıyı bitirirken fotograf da eklendi; açıklaması: arslan  kafalı (bkz. saçlar) , yengeç gözlü (hem ağlarım hem gülerim sizleri şok ederim bakışları) ,yüksele yüksele erkek olmamasına rağmen sığır değil de  boğa olarak adlandırılmış burçlar kombinasyonuna sahip kadın :)




16 Aralık 2011 Cuma

Kahinturk'le fallandım sallandım fallandım :)

Fal demek doğru ve yeterli degil; bu yaşamış olduğum deneyim için; resmen şok..

Istanbul'dayım son bir haftadır; ve hafta içi bir gece saat 23:00'da kahinturk'e gittim.
Belgin Hanım aynı zamanda Dünyanın en iyi kahini seçilmiş ve bu yıl Obama'dan ödül alıyor olacak.
Bu kadar detaylı bilgi sahibi olmadan gittim aslında kendisine.

Belgin'i görür görmez işte budur bence kahin dedim; gözlerinden enerji fışkıran, zeki, kıpır kıpır, bıcır bıcır hem de çok akıllı bir kadın. O da Izmir'li zaten lafı uzatmayayım :)

Benim adımı, yaşımı, başımı vs bilmeden elime dokunarak beni okudu resmen kendisi..

Anlatıyım mı ?

Anlatırım anlatmasına da sizi sıkabilir şimdilik.Geçmişimde olmuş herşeyi benim bile bilmediğim ya da fark etmediğim ; birer birer anlattı kendisi.. En ilginci ama neydi, "bugünü" anlatması.. Şu anı o kadar iyi bildi ki ..

Derseniz sen bilmiyor musun şu anı; elbette biliyorum da , fark etmediklerim; bilmek istemediklerim, kaçırdıklarım olmuş elbet :)

Kahin Belgin; bana bir ara baktı baktı baktı, ve offfff ne bu kafanın hali, karman çorman , bir sürü şey var etrafında , ne bu ya ben sıkıldım yoruldum; git kafanı boşalt; şuna buna konsantre ol; gerisini de siktir et dedi..

Ay ne dogru soyledi, zaten yeni daha okumuştum şu "siktir et" kitabını; tekerrür iyi geldi..

Ne fena biliyor musunuz; aklımdakileri, bildiklerimi, yaşadıklarımı, O da bana baka baka yaşadı o anda; beni okudu, sanırım kimseye bu kadar açılmamışımdır hayatımda.. Falcıya gitmek değil bu resmen; zihnimi okutmak, bir nevi telkin içeren psikolojik seans oldu bana aynı zamanda.. Bir rahatladım bir rahatladım, kesinlikle tavsiye ediyorum, biraz pahalı mahalı ama değer doğrusu..

Gelecek'i bildi mi diye soranlar olacak; gelecekle ilgili söyledikleri gerçekleşirse eğer teyit edeceğim sizlere :))

En yakın tahmini 2012 Mart ayı ile ilgili ; eğer gerçekleşirse hemen bloglanacak :) 

Tesekkurler Belgin; Kahinturk : http://www.kahinturk.com/






4 Aralık 2011 Pazar

spanish eyes

çok sevdiğim bir arkadaşım ile bir gun, gecmiş bilgisayar başında facebook arkadaşlarımıza bakıp kim nerede nasıl neden gibi safsatalarla dolu bir iki saat geçiriyorduk.. Bana bir yöntem öğretti; bir kişinin fotografına bakıp o'nun özünü , o'nun ben'ini gorebilirsin dedi..

Nasıl yapıyoruz ? O fotograftaki kişinin yüzünü iki elimizi kullanarak; sadece gözleri ortada kalacak şekilde alttan ve üstten kapatıyoruz. İçimizden 5'e kadar sayarak; sadece gözlere odaklanıyouz ve işte o 5. saniye de kimi kişilerde ilk saniyede de gelebiliyor karşınıza o özü insanın.. Bir yıldız parlıyor zihninizde o anda ve "aaa evet tabii yaa" diyorsunuz. Kimi zaman hayal kırıklıkları yaşanabiliyor kimi zamansa hayrete düşürebilecek kıvılcımlar yakalanabiliyor manzara ile karşı karşıya kalınca, işte o doğru anda..

Ben yine denedim bunu ; bu sefer kendimde; 5 saniye yetmediği gibi hala ber baktığımda başka bir şeyler görüyorum; kıvılcımlar, karanlık anlar, suskun zamanlar, çığlıklar hepsi bir arada :)


Bir de tabii farklı zamanlarda çekilmiş fotoğraflara baktığınızda bile o öz değişmiyor; rengi, tonu, dokusu biraz farklı olabilir ama o öz yine aynı ..




Bu Blog'u okurken dinlemek isterseniz; Spanish Eyes
http://www.youtube.com/watch?v=OvKPy3Rtb04&feature=related



21 Kasım 2011 Pazartesi

bir kadın binbir saç

Bir kadın binbir kafa .. Çok alışığım aaa duygu sende bir değişiklik var denmesine .. Neden acaba ?
Biz kadınlar seviyoruz saçlarımızı. Sevgimizi, arzularımızı, inançlarımızı, korkularımızı, mutluluğumuzu, hırslarımızı, inatçılığımızı, ökfelerimizi ve daha bir sürü duygu'yu saçlardaki oyunlarımızla simgeliyoruz ..
İşte bazı dönemlerin ki hepsi yakın geçmiş aslında saç-duygu ilişkileri ..










16 Kasım 2011 Çarşamba

Ne zaman nereye gitmeli ?

Doğru zamanda , Doğru Yerde misiniz ?

v Akdeniz: Nisan-Ekim arası
v Alaska: Haziran-Eylül arası
v Amazon: Aralık-Mart arası
v Amerika (doğu sahili): Mayıs-Ekim arası
v Antarktika: Kasım-Şubat arası
v Avustralya-Yeni Zelanda: Aralık-Şubat arası
v Bahamalar: Aralık-Mayıs arası
v Baltık: Nisan-Eylül arası
v Bermuda: Mayıs-Kasım arası
v Britanya: Mayıs-Eylül arası
v Güney Amerika: Ekim-Mart arası
v Güney Pasifik: Nisan-Eylül arası
v Hawaii: 12 ay
v Kanada: Ağustos-Ekim arası
v Karadeniz: Nisan-Ağustos arası
v Karayipler: Aralık-Mayıs arası
v Kanarya Adaları: Ağustos-Mayıs arası
v Kuzey Avrupa: Haziran-Eylül arası
v Meksika Rivierası(Amerika batı sahili): Kasım-Mart arası
v Norveç Fiyortları: Haziran-Ağustos arası
v Panama Kanalı: Eylül-Mayıs arası
v Tahiti: 12 ay
v Uzakdoğu: Ekim-Mart arası
v Yunan adaları: Eylül-Kasım arası