5 Ekim 2013 Cumartesi

Aciline kurban

'Teknolojiyi katil yapmış bizim kurbanlık doktorlarımız, hale bak' diye diye .. 
'ellerde akıllı kutucuklarına baka baka hasta bakamaz olmuş bu vicdansızlar' diye diye 
acile bir girizgah yaptım ki o kurbanlar beni hemen panik anne kategorisine sokuverdiler. 
Haklılardı da; taşikardi moduna programlanmış bir saatli bombaydım adeta.. 
Sanki o doktorlar yüzünden oradaydık, bizler hasta olmasak onlar aç kalacaktı!?! Gibi akılsızca şüphelerimi cevapsız bırakmış , 3 yanlış düşünce 1 doğruyu götürmez umarım diye hesaplardaydım.. 

İşin özü çok kızdım onlara, o sırada bizle ilgilenmediler diye! Çığırtkanlık mı yapmalıydım illa derken yapamayacağımı da bildiğimden O kahraman kadını aradım. Mübalağasız kahramandır! Şöyle ki, bir telefonla acil olayına sokuverdi bizi. İçeri aldırdı, iyice acilleştirdi, kıvama soktu sakinleştirdi, havaya girdik derken başladı kafamda yeni hastane hikayeleri..

Emanet hikayeler mübarek..,iki gün sonra unuturum ne olur ne olmaz, buyurun; 

Acilin acilindeyiz, yani arka odada, doktorları ikna etmişiz acil olduğumuza demek oluyor bu..Sonunda bir rahat nefes alıyorum derken, okşizen yerine oksijen, iğneye injeksiyon, kortizona steroid diyen, tüm latince ilaç içeriklerini dilim sürçmeden sayıvermiş iğrenç-havalı -çok bilmiş bir cadı olarak algılandığımı fark ediyorum! Yeni bir strateji uygulamalı, aslında bir hiç olduğumu ve o kurban doktorlara aslında nasıl muhtaç olduğumu hissettirmeliyim bir şekilde diyorum ve ellerimle yüzümü kapatıyor, gelmiyom gitmiyom demeye başlıyor etrafa acı dolu bakışlarla bakıp kafamı 'ah ah neler var neler' şeklinde sallıyorum. Yazarken utandım hani o kadar !?!

..... 

Evet, acilin acilinde yaklaşık 14 acil saat sonra, şu yukarıda yazdıklarımı bir kez daha okuyorum ve kendime az biraz da kızıyorum.

Çoğumuzun olamadığı kadar 'insanlardı' o acil gecesindeki doktorlar:

Tam karşımızdaki yatakta 2 yaşında bir Kürt çocuğu.Annesi terk etmiş, babası başında. Doktor diyor ki yatmalı bu çocuk en az bir hafta, ki yatak kara borsa hastanede ve bir de kural var ancak kadın refakatçi ile kalabilir kara oğlan Emrullah. Adamın anasında bir kelime Türkçe yok, içimden 'e be kadın nerede yaşıyorsun, bir iki cümle kuraydın bari' desem de önemli olan sonuç. Adam yalvar yakar ben kalırım oğlumla dese de nafile.. Babanneyle iletişim bakıyorlar sıfır, adamı da yukarıda üç kadın refakatçi ile aynı odaya veremeyeceklerinden insiyatif kullanıp Acilde tutmaya devam ediyorlar. O Emrullah ki beş saat önce nöbet geçirmiş, diyazemi yemiş, o ağır uykudan uyanıp hepimize el kol hareketleri ve anlamadığımız Türkçesiyle bağrışıyor avaz avaz! O içi şefkat ile dolmuş sabır kübü kurban diyip de şimdi bu lafı geri aldığım acil doktorları, kürdü türkü cahili paralısı fakiri demeden herkese olabildiğince eşit imkan sunmaya çalışıyor. O zaman işte anlıyorum neden cadı olanın ben olduğumu. O 'steroid tedavisi ile bronşiolit obliterans ..' Diyen dilimi böyle geri sokarlar işte! 
Türkiye'nin Acilleri benden ibaret değil, biliyordum da yaşayınca tokat gibi ders oldu yanıma. Ben'im acil'im Türkiye'nin Acil'ine vız gelir ters gidermiş meğer. 
Yine de Acilsiz şifalar olsun tüm memleketime..