12 Temmuz 2013 Cuma

Kayıkta kurbağa varsa kürek sorun olmaktan çıkmıştır

Gökten illa kurbağa mı yağmalı bazı farkındalıklar uğruna?  Dakikalar boşa mı harcanıyor o şoklar olmadan? Neyin yarışındayız ve kimin umurundayız? Küreğini kim çekiyor ve o kürek sana mı ait daha da can alıcı olan o kayık kimin? Hatta kayıkta sen de var mısın yoksa kıyıdan mı izliyorsun? Neyin kıyısındasın? Okyanus mu, nehir mi, göl mü yoksa sıradan bir deniz mi? Sıradansa da dalgalı mı, durgun mu, sığ mı hatta orada mısın ve görüyor musun kayığı?

İçinden atlayıp kayığa yüzmek, küreği ele geçirmek geliyor mu? İzleyici olarak mı kalacaksın yoksa zaten kayıkta mısın, neredesin? Her neredeysen orada olmaktan mutlu musun? Mutluysan bile bununla yetinebiliyor musun? Hem kayıkta olayım hem suyum durgun olsun hem de yorulmadan şu küreği çekeyim ve de o meşhur adaya varıyım mı diyorsun? Bir şey diyor musun ya da sadece susup bekliyor musun? Kim bilir kayık belki sana gelir ya da kim bilir kayık var mıdır yoksa sadece kürek çekmek için midir tüm bu kargaşa? Kargaşa var mıdır asıl? Kürek mi kayık için, kayık mı kürek için vardır?

Tam o kayıkta giderken işte oluverir : "gökten kurbağa yağar".. sen o an olursun, ne kayığı ne küreği görürsün! Hava durulur durulmasına sen yine başlar düşünürsün, kayığım var mı diye..

Ne çok soru var deme, yine de bir kargaşan olmayabilir.. Küreksiz de gidersin, kayıksız da.. Denizdeysen sorun yok, akar bir şekil gidersin. Ki kıyıdaysan bile en azından bakar gidersin.. Sonuçta kurbağa yağsa da yağmasa da sen gidersin..