31 Ekim 2012 Çarşamba

Pandora'nın Kutusu

Yazamadım uzun zamandır, olmadı bir türlü.
Elim gitmedi, aklım boşaldı, biraz durmak ise tüm bunların yanında pek iyi geldi.

Uzun ve derin bir uykudan sonra sabaha uyanmanın halleridir bunlar:

Mutluluk en başta, şaşkınlık, tedirginlik, bilinmezlik derken yine yeni ümitler, hayaller ve
bir de hadi bakalım karşıma çıkacak olan sürprizler ?

Hazırlık sınıfında gibi hissetmelerdeyim. Ne ilkokul, ne lise.. Ve sanki boşuna okuyorum bu yılı; hali hazırda "hazırım" misallerindeyim.

Bazen "hazır" hissetsek de, iyiyim desek de, doğru yaptığımızdan emin olsak da vardır bir "hayır"
beklemekte, susmakta, izlemekte ve tüm bunları yaparken de en önemlisi "Sabretmek" de.

Otur, düşün taşın yoktur işin derken geldi geçti bir suskunluk. Uzunlusundan görünen bu kısa zamanlarda bekleyişlerindeyim "yeni ve yeniden"lerin. Önümde koskoca bir sandık.. Hem de tanıdık !

Eeeeh açılsın o zaman..  "Pandora'nın kutusu"