19 Aralık 2011 Pazartesi

astroloji ile arınıp soruyorum ?

baska bir blog okurken aklın taşması üzerine yazmaya başlamak.
aslında anlatılası çok hikaye varken; hikayesiz bir yazı yazıp, az da olsa arınmak bir nevi.

Bu sefer ben anlatmak istemiyorum, onun yerine bir kaç sorum olacak; 

- Niye kişiliklerimizi astroloji bilimine sığınıp, sevmediğimiz özelliklerimiz bile olsa" aa ben aslanıyım ne yapayım yani" diyerek açıklıyoruz ?
- Neden herkes ikizler burucundan uzak dur der ?
- Yükselen burçlar bir kurtarıcı mıdır yoksa gerçek mi ve 30 yaşından sonra devreye girdiği doğru mudur?
- Sadece 12 tip insan mı var yani kuramının doğru olmadığı , yalnızca yükselen burçların ortaya çıkmış olmasıyla mı kabul edilmiştir ?
- Genelde aynı burçlar ile dost olmuş olmam, yine aynı ya da benzer burçlarla aşk yaşamış olmam,  yine aynı burçları seviyor, az seviyor vs olmam bir tesadüf müdür; bende ki önyargı mıdır ?

Daha aklımda yüzlerce soru var bununla ilgili, ama keşfettiğim de bir şey var; burçlardan konuşmadan başlayan bir ilişki, başlayan bir dostluk , hatta işveren çalışan ilişkisi bile yok sayılır.
Bu arada hala karar veremedim arslan mıyım; yükselenimin etkisiyle boğa mı yoksa kahin belgin'in söylemesi üzerine kendisini arslan sanan yükseleni akrep olan bir yengeç mi ?

Ben içimde dört burç barındırabiliyorsam ya da en azından sorgulayabiliyorsam ; 12 degil epey kişilik kombinasyonu çıkar astrolojiden.

Yazıyı bitirirken fotograf da eklendi; açıklaması: arslan  kafalı (bkz. saçlar) , yengeç gözlü (hem ağlarım hem gülerim sizleri şok ederim bakışları) ,yüksele yüksele erkek olmamasına rağmen sığır değil de  boğa olarak adlandırılmış burçlar kombinasyonuna sahip kadın :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder