8 Ekim 2011 Cumartesi

melekler şehri istanbul

Ben şu İstanbul ve Meleklerini çok özlemişim;

Geçen hafta İstanbul'daydım; dolayısıyla da blog yazamadım aslında ..
Bir güzel melek; küçük meleğiyle daha ilk gün geldi; alanda bizi karşıladı;
tüm koca günü bizle geçirdi ..

Benim küçük melekle onun küçük melek arada bir isyan ettirdiyse de bizi onları
öyle bir arada görmek güzeldi..

Küçük melekleri anneanne meleğe bırakıp; benim şu yılan hikayesine dönen allerjik döküntülerimi göstermeye gittik. Hastane ortamında bu kadar gülmek görülmemiştir:

Benim güzel melek; doktora da benle geldi, içeri girdi; hikayeyi anlatırken; önce ayağım yandı; sonra şu ilacı kullandım; sonra kaşıntılar başladı; yara bir küçüldü bir büyüdü bir aktı bir de şu oldu bir de bu oldu derken; :)) güldük tabii..Sonunda istemediğim o şey yine oluyordu; kortizon iğnesi .. Ben o kadar büyüttüm ki iğne işini.: "Daha yeni o iğneyi vurdular bana yakıyor o iğne; damardan yapsanız olmaz mı? Kabadan çok acıyor; hap olarak alsam .."vs derken benim melek de benimle iğne odasına geldi; beraber derin derin nefes aldık ; aynı yogadaki gibi, bu sefer neyse ki daha az yandı ..Benim bu güzel meleğimle o kadar çok kötü gün anım var ki .. Kötü gün meleğidir o; her zaman melekliği ile yanımdadır..

Bir de benim komplike bir meleğim var ; teyze melek aslen ; ama daha çok dost melek; eş ruh meleğim hatta.. Onunla o kadar çok ortak yaşanmışlıklarımız var ki; hayatımızın tesadüfleri o kadar aynı ki ; farklı farklı zamanlarda olsa bile..

Komplike melek ile tum hafta beraberdik; benim yıldız çiçeği meleğimle çok iyi anlaşıyorlar; onlar da eş ruh olabilirler. Bu Melek öyle bir kadın ki; dostluğu daimi; bir de en güzeli bana çok benziyor diye belki seviyorum bu huyunu; sorgulamaz kimseyi; merak eder sırf o da anlasın diye ama ona yanlış gelse de sorgulamaz; yargılamaz; fikrini sorarsan söyler altını da çizer bu benim ama diye ..

Istanbul'da bu kadar uğraş dolaş varken; bir melek arkadaşım da beni her gelişimde arar sorar 1 saat bile vakit ayırsam ona , kızmaz bana ; o bir saatte görüşemediğimiz koca bir altı ayı konuşuruz.. Herşeyi konuşuruz; herkesi.. Beni anlayabilen nadir erkek meleklerdendir. En özgür saatlerdir bunlar..

Bir de daha yeni yeni birbirimizi tanımaya başlamış da olsak, iyi kötü gün demeden, en misafirperverlerden biri olan bir erkek  meleğim daha var;  bu zor sıkıştırılmış İstanbul seyahatinde; tüm o trafiğe rağmen benim için karşıya geçer; gelir; en güzel şarabı seçer mutlaka manzara ile de süsler :) Sohbetin en derin olanını ; sınırsız her konuda bu bilgiç melekle yapabilirim.. Sohbet ettikçe açılırım; genişlerim; dağılırım ; yok olur yeniden var olurum hatta..

Bir melek daha var ; bazen var bazen yok olanlardan ; sevgi dolu , enerji dolu, bir gizem kutusu.. Çok güldürür; özgür ruhtur; elle tutulmaz hatta gözle görülmezdir bazen; İstanbul'un unique (böyle ingilizce olnuca yakışıyor ona bu sıfat)  meleğidir. Sessiz, bunalımlı anlarda ; hemen canladırıverir beni; unutturur zamanı bu melek ..

Dolayısıyla soruyorum kendime ben de bir melek miyim acaba tüm bu melekler benim etrafımda ?

İyi ki varsınız ..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder