11 Ocak 2012 Çarşamba

"o gün bugün mü ?" yas günü partisi

Canım dostum Özlem'le şifreli konuşmalarımız yaklaşık 1 hafta önceden başladı; bizim kızın yaş günüydü ve nedense, yine sürpriz bir şeyler yapılmalıydı. Cadı arkadaşım tabii farkındaydı, birşeyler olacaktı yine ve sürpriz adı altında; o gece için plan yapmaması gerekliydi ve o da yapmadı zaten. Özlem bu arada bana bir iki kere anne dedi, telefonu yüzüme kapattı vs ama eğlenceliydi.

"Cuma akşamı İzmir'de saat 22:30'da başlaycak ne yapılabilir ki?" konulu telefon görüşmelerimiz kısa süre sonra son buldu, bizim gibi ince eliyip sık dokuyanlar için ki doğum günü sahibinin kendisi öyle aslında, epey zor oldu karar vermek. House 44 Midnight'ta olsun dedik ki ne Öz ne ben daha önce gitmemiştik bu mekana - hiç sevmeyiz gece hayatını :) - burası yeni açılmış olsa bile sahibi arkadaşımız nasılsa, eminiz iyi bir şeyler yapmışlardır dedik çıktık yola..

Benim görevim; çoğu zaman olduğu gibi önceden gidip mekanı, ortamı, müziği, garsonları, içkiyi vs önceden kontrol edip, mekana hakim olmak oldu. Canım arkadaşım Mehmetcim, Paşam :) da benle geldi, hem de iş yemeğini terk ederekten , içeri girer girmez ışıklar ortam vs hoşumuza gitti, DJ Orhun'un çok fazla işine karışmadan bir kaç rica da bulundum; hatta benim i-phone'dan çalması için bir kaç şey önerdim ama her profesyonel gibi o da buna yanaşmadı..Neyse olsun kendisi de gece saat 03:00'a kadar gayet güzel çaldı. (Sonrası felaketti ama herkes yeterince sarhoştu herşey dinlenebilirdi)

Bir de pastayı da kontrol ettim , ki çok önemliydi, partinin en büyük esprisi (Başak için) oradaydı.

O gün bugün mü ? yazılı pasta sapasağlam olması gereken yerdeydi. Niye bunu yazdırdık, Özlem sayesinde tabii..Biz kızlar arasında, en çok da doğum günü sahibi Başak'ın diline dolanan bir söz bu " Ya o gün bugün mü acaba, hayatımın Bard Pitt'i ile tanışacağım gün yoksa bugün mü?" tabii bunu bir söyleme şekli var, bir vurgulama şekli, gayet komik oluyor..İşte bu heyecanla başlayan bir sürü o gün olmuştur. Bu arada ne ben ne özlem ne başak Brad Pitt'i de sevmeyiz, yani yakışıklı şimdi ama bizim tipimiz değil, "aaaa braaaaaad" olan kızlardan olmadık hiç, ama ne olsun; adamın adı çıkmış dokuza inmez sekize misali bir de beyfendinin resmini ekledik pastaya. Şimdiden söylemeliyim kimsenin Bard Pitt'i falan görecek, bulacak, buna vakit harcayacak, cilve yapacak hali yoktu, herkes gayet dans, eğlen, coş, gül, güldür halindeydi. Brad gelmiş olsa görmezdik eminim.

Kolay mı dört paragraf oldu; gözler yoruldu biraz fotografla süsleyip, sizleri de çok sıkmak istemiyorum :)



Özlem'in o güzel mavi mavi bakışı ve Sena'nın ilginç pozuna göz attıktan sonra o arkadaki Grey Goose şişeleri ve hemen üzerindeki LCD ekrana ilginizi çekmek isterim:Markanın yayınlanan reklam filmleri, o şişeler vs o kadar iyi konumlandırılmış ki müthiş bir pazarlama tekniği ile hepsi rüyama girdi .. Rüyamda reklam filmi çektim "Grey Goose"a

Ve işte bu soldaki resimde Murat, Yonca, Andrea sevgilisi ve onun kız arkadaşı, geceyi erken bitirdiler diye üzülüyordum ama 1888'e kaçmışlar; gözümüzden kaçmadı

Hemen sağda ise; mutlu çifte (yeni anne Aslı - anlayışlı ve yakşıklı eşi Hakan) yapışan bir başak ve duygu görüyorsunuz; "sürtünelim belki üzerimizdeki lanet gider :)" düşüncesiyle ..


işte burada sağdaki fotografta;  yakalayamamışım tam ama olsun yazacağım; öğrendim ki Murat illüzyona başlamış; o gece bana yaptı şovunu kısa da olsa çok başarılı; yakında cesaretlendirelim de belki bir yerlerde izleriz kendisini ..
Ve işte o gün bugün mü pastası : 

Gece cidden güzeldi, House 44 Midnight, o gece yağmurlu olmasına rağmen; avlusunda çok güzel bir gece için imkan sağlamıştı açılan kapanan tavanıyla; bizim çok hoşumuza gittiği için yaklaşık 50 kere açıp kapattırdık; umarım arıza yapmamıştır. Her açılırken tezahürat yapıyor olmamız anlamsız gibi gelse de, bizler çok seviyoruz gökyüzü tepemizde apaçık olsun dört mevsim..

Ağağıda ki manzara sanırım bir ilk; en azından bizim için; nerede görülmüş, İsmet Usta'dan kebaplar gelsin gece kulübüne; çık oradan git uslu uslu çorbacıya ya da neresiyse!
Biraz soğuktu ama benim gibi normalde kebap sevmeyen biri bile elinde kaşıkla yoğurtları sıyırıyor şu fotoğrafta. Bunu mideniz bulansın diye eklemedim; tavsiye ediyorum, Midnight ekibi de bu konuda çok yardımcı oluyor.. Hımm bir de önemli son bir konu aslında; "Hesap" ama şimdi buraya girmek istemiyorum Midnight'cilari uzmek istemiyorum :))

1 yorum:

  1. happyy happyy b-day basakkkk duygucum ellerine saglık süper bi yazı olmus.... :D

    YanıtlaSil