Kaş yapalım derken göz çıkardık.
Özgür, kendine has hafif de çatlak .. Meraklı ama
hayata dair, bekar ama feleğin çemberinden geçmiş dört kadın
toplandık. Kakkara kikkiri bir hafta sonu olacaktı. Amerikan dizilerinden
fırlamalı sistem.
Sex and The City'deki gibi. Hoş, dört karakter de başroldeydi
bizim dizide; yani Carrie. Kimse kabul etmedi azgın Samantha, ya da koca
meraklısı Charlotte olmayı.
Güneşin yağmurla flört hallerinden kaynaklanan havanın dönekliği
mi yoksa film setinin Urla gibi huzur yüklü bir yer seçilmesi
mi artık her neyse, dizi Seks ve Şehir olmaktan çıktı.
Erkekleri konuşup, eleştirecek, hayatın dengesizliklerine varana
kadar uzatacaktık konuyu. Ama takıldık, doğaya. Doğanın gücü bizi de etkisi
altına aldı. Önce yağmurla sırılsıklam olup, farkına vardık. Sonra rüzgar
çıktı, dalgalandık da durduk. Kabullendik. Daha sonra güneş açtı, biz de
açılıp saçılıp coştuk, şükrettik.
Mezesiz sofraların keyfi olmadığı gibi, konumuz bir ara ilişkiler
oldu tabii.
Doğanın hükmedemediği hatta hükmetmek istemediği elektronik
ilişkiler. Kapıyı santral telefona bağlamışsın misali, otomatiğe alınmış
ilişkiler. İstediğinde aç hem de yerinden kalkmadan.
Yarın ezberindedir nasılsa. Tüketim mutlaka olacaktır ama bari bu
sefer ağır ağır olsun hesabındasındır. Ezberbozan çıkar mı diye bir an düşünsen
bile, egon bozuverir seni. İlk o mu aradı, kim daha çok mesaj attı, gitsem mi,
ne giysem, ne yazsam ..Ertelesem olası bitişleri de ne kadar ertelesem?
Gelsin, avuçlarımda yok olsun, kaybolup bir olalım gerisine de
doğa karar versin diyemediğimiz elektronik ilişkiler.
Şehri, erkekleri, seksi, modayı, son dedikoduları, ucuz kalori
hesaplarını konuşamadık. İçe döndük, doğa bizi sarstı, salladı çarptı sonra da
kendimizle özgür bıraktı.
Dört kadın, ne seksi ne şehri derken "Kasaba ve Aşk" dizisine senaryo
olduk. İyi de oldu, kopyalar bol etrafta, orijinali yakaladık. Kırk bölüm
çekemeyecek olsak bile, hatta reytinglerde sona kalsak kimse izlemese ve hatta
sevmese bile “biz’e ait” oldu.
Özetle, senaryomuz güzel, yaşayacak cesaretimiz olsun yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder