19 Nisan 2012 Perşembe

aşk ve kasaba


Kaş yapalım derken göz çıkardık.

Özgür, kendine has hafif de çatlak .. Meraklı ama hayata dair, bekar ama feleğin çemberinden geçmiş dört kadın toplandık. Kakkara kikkiri bir hafta sonu olacaktı. Amerikan dizilerinden fırlamalı sistem.

Sex and The City'deki gibi. Hoş, dört karakter de başroldeydi bizim dizide; yani Carrie. Kimse kabul etmedi azgın Samantha, ya da koca meraklısı Charlotte olmayı.

Güneşin yağmurla flört hallerinden kaynaklanan havanın dönekliği mi yoksa film setinin Urla gibi huzur yüklü bir yer seçilmesi mi artık her neyse, dizi Seks ve Şehir olmaktan çıktı.

Erkekleri konuşup, eleştirecek, hayatın dengesizliklerine varana kadar uzatacaktık konuyu. Ama takıldık, doğaya. Doğanın gücü bizi de etkisi altına aldı. Önce yağmurla sırılsıklam olup, farkına vardık. Sonra rüzgar çıktı, dalgalandık da durduk. Kabullendik. Daha sonra güneş açtı, biz de  açılıp saçılıp coştuk, şükrettik.

Mezesiz sofraların keyfi olmadığı gibi, konumuz bir ara ilişkiler oldu tabii. 
Doğanın hükmedemediği hatta hükmetmek istemediği elektronik ilişkiler. Kapıyı santral telefona bağlamışsın misali, otomatiğe alınmış ilişkiler. İstediğinde aç hem de yerinden kalkmadan.

Yarın ezberindedir nasılsa. Tüketim mutlaka olacaktır ama bari bu sefer ağır ağır olsun hesabındasındır. Ezberbozan çıkar mı diye bir an düşünsen bile, egon bozuverir seni. İlk o mu aradı, kim daha çok mesaj attı, gitsem mi, ne giysem, ne yazsam ..Ertelesem olası bitişleri de ne kadar ertelesem?

Gelsin, avuçlarımda yok olsun, kaybolup bir olalım gerisine de doğa karar versin diyemediğimiz elektronik ilişkiler. 

Şehri, erkekleri, seksi, modayı, son dedikoduları, ucuz kalori hesaplarını konuşamadık. İçe döndük, doğa bizi sarstı, salladı çarptı sonra da kendimizle özgür bıraktı.

Dört kadın, ne seksi ne şehri derken  "Kasaba ve Aşk" dizisine senaryo olduk. İyi de oldu, kopyalar bol etrafta, orijinali yakaladık. Kırk bölüm çekemeyecek olsak bile, hatta reytinglerde sona kalsak kimse izlemese ve hatta sevmese bile “biz’e ait” oldu. 

Özetle, senaryomuz güzel, yaşayacak cesaretimiz olsun yeter.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder