11 Mart 2012 Pazar

Beyaz

Affedici olmak bir erdemdir.

Bir boş anımda ama gerçekten bomboş, uzandım üçlü koltuğuma, aldım sağ elimi başımın altına
başladım duvar köşelerine bakmaya. Duvarın tavanla kesiştiği köşelere.

İlk başlarda zorlandım, sıkıldım, kolum uyuştu vs derken baktım alıştım, yavaş yavaş geliyor bir huzur.
Gözleri kapadım, önce simsiyahken sonra mavi bir derinlikle karşılaştım.Sanki atlamak üzereyim boşluğa.
Başladım affetmeye, içimden kırk kere olmasa da bir kaç kere "sevgiyle sarıp barışla sarmalayıp sizleri evrene bırakıyoruuuu.." dedim. Baktım atlamışım mavi derinliğe etrafım bembeyaz bir bütünlüğe kavuşmuş.

An'da oldu tabii bunların hepsi. Unutursun dediler ki unuttum affettiklerimi, en başta da kendimi yani en sağlam vurucuyu.

Eh olacak o kadar, dümdüz çevre yolunda 160 km hızla gitmek mi keyifli, yoksa sürpriz virajlarla dolu bir vadi yolunda ilerlemek mi ?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder