8 Aralık 2012 Cumartesi

yollamayı unuttuğum mektuptan önce geldim

Kurcalarken pandora'nın kutusunu,
iç içe girmiş binbir hikayeden biri çıkıverdi karşıma.
Sararmış, eski püskü bir kağıt parçası.
Kıyamamışım zamanında.
Yakılmamış mektuplardan biri daha.
Sahibine ulaşmamış belli
ruhu kavuşsun diye huzura dökülüyorum burada.

"Bir hata yaptım. Yaptığımı da iş işten geçtikten sonra anladım. Yoksa hata olmazdı ki, değil mi ?
Senle bana ait bir karar verdim biz'e sormadan. Sen yoktun, arayamadım, hatta aramadım. Teknolojiyi sevmediğim anlardan biriydi. Kızgın saatlerdi, elden ne gelir?
Gittim bir yerlere, çok uzak değil, sakin işte.
Bağlanırım belki, bir şekilde, bize yine diye. Çekmeyen bir yerlerdeydik sanki, aradım durdum ulaşamaz olmuştum. Sonra her 'güçlü' insanoğlu gibi karar vermeye karar verdim. Sana sormayı da "özetle" unuttum. Özür dilerim. Açaydım bir telefon, 'Alo, burada mısın?' deseydim iyiydi. Ben gittim ya uzaklara dönemem belki yakında .."

Bu mektubu da yollayamadım sana, belki okursun da buradasındır hala ?

Döndüm ben.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder